
Son zamanlarda yalnız ve toplumdan dışlanmış hissetmemek için kullandığımız yöntemlerden biri de kendimizi, sırf bir yere ait hissedebilmek için belli gruplara ve kalıplara sokmaktır. Bunların en yaygın olanlarından iki tanesi burçlara ve MBTI kişilik testine göre kendimizi gruplamamız olabilir. Biz bu ikisi arasından burçlardansa MBTI’ı baz almanın daha güvenilir olduğunu düşünüyoruz çünkü burcumuzu biz seçmiyoruz, doğdumuz zamana göre bize atanıyor. MBTI’da ise sorulara verdiğimiz cevaplara göre kişilik tipimiz belirlenmiş oluyor. Biz de bu yazıda MBTI’ın kısa tarihinden bahsedip kişi ve toplumdaki yansımalarına değineceğiz.
MBTI’ın ortaya çıkışı, Carl Jung’un 1921 yılında yayımladığı “Psikolojik Tipler” kitabıyla olmuştur. Jung bu kitabında kişiliği belirleyen psikolojik fonksiyonları his(duygu), düşünce, duyum ve sezgi olarak tanımlamıştır.
Jung’a göre her fonksiyon içe dönük ve dışa dönük olmak üzere kendi içinde ikiye ayrılır. Bu fonksiyonlar her kişide farklı şekilde sıralanır. Baskın olan fonksiyon kişiliği yöneten fonksiyondur, diğer fonksiyonlar ise yardımcı fonksiyonlardır.
Daha sonrasında, psikometri alanında kendini eğitmiş Myers ve Briggs’in 1942 yılında insanları testlere tabi tutarak onların kişiliklerini tiplemesiyle başlayan süreçte MBTI’ın temelleri atıldı. Myers ve Briggs’in 20 yıl süren çalışmalarıyla 1962 yılında son halini aldı.
Teori özetle görünürde rastgele duran davranış biçimlerinin aslında oldukça düzenli ve tutarlı olduğundan, bu davranışların kişilerin algılama biçimlerine göre şekillendiğinden bahsetmektedir.
Bu noktada belirtmemiz gereken en önemli husus, MBTI’ın bilimsel bir çalışma olmadığıdır. Carl Jung’un psikolojik tipler teorisi bilimsel kabul edilen metodlardan ziyade klinik gözlem, içgözlem ve anekdot metodlarına dayanmaktadır ve MBTI da bu yüzden pseudoscience yani “sözdebilim” olarak nitelendirilir.
16 kişilik tipini ve nasıl oluştuğunu daha iyi anlayabilmek için bu çalışmaların temeli olan “bilişsel fonksiyonlar(cognitive functions)” konusunu ele alalım. Carl Jung, Psikolojik Tipler çalışmasında 4’ü içe dönük, 4’ü de dışa dönük olmak üzere 8 adet fonksiyondan bahseder.
Dışa dönük fonksiyonlar(extroverted) adından da anlaşılacağı üzere çevre ile olan etkileşimi kontrol eder. İçe dönük fonksiyonlar(introverted) ise analiz etme üzerinedir. Bu 8 adet fonksiyon: Dışadönük Önsezi (Ne), İçedönük Önsezi (Ni), Dışadönük Algı (Se), İçedönük Algı (Si), Dışadönük Hissetme (Fe), İçedönük Hissetme (Fi), Dışadönük Düşünme (Te), İçedönük Düşünme (Ti) olarak isimlendirilir. Fonksiyonlar hakkında detaylı bilgiye başka yazılardan ulaşabilirsiniz.
MBTI’ın toplumdaki yerini irdelediğimizde ise insanların kendilerini bir gruba ait olmak zorunda hissetmelerinden güç aldığını görüyoruz. İnsanlara “Kendini tanıtır mısın?” sorusunu sorduğumuzda genellikle aldığımız cevaplardan biri de “Ben X burcuyum, yükselenim Y burcu” dur. Buna benzer şekilde, sosyal medyada kullanımındaki artış paralel olarak MBTI’ın popülerleşmesiyle birlikte insanların sosyal medyada kendilerini tanımlarken burçlar yerine MBTI kişilik tiplerini kullandıklarını daha sık görmekteyiz.
Giderek trend haline gelen MBTI’da topluluklar arasında çok fazla yanlış bilgi aktarımı gözlemlemek mümkün. Örnek olarak X kişilik tipinin “Kendini sürekli haklı görür.” diye stereotiplendiğini varsayalım. X kişilik tipine mensup bireylerin çoğunluğu bunun doğru olduğu yönünde bir tepki verme eğilimindedir. Bu durum psikolojik olarak Barnum etkisi ile açıklanır. Barnum etkisi, “insanların geneli için geçerli olan durumları kendisiyle örtüştürme konusunda eğilimli olduğunu” söyler. Demin bahsettiğimiz “Kendini sürekli haklı görür.” ifadesi sağlıksız bir fonksiyon kullanımına örnektir ve ilgili fonksiyonu sağlıklı kullanan kişilerde gözlemlenmez. Bu durumun etkisinde kalarak kendimizi bu şekilde davranmaya itmek, olmadığımız şekilde davranmak ve fonksiyonları sağlıksız kullanmak başta bireyin kendisine olmak üzere çevresiyle ilişkilerine de zarar verir.
Testler kullanarak kişilik tipinizi tespit ederken kendinizi yanlış tiplememeniz (mistype) için sorulara kendinize dürüst bir şekilde olmak istediğiniz kişiden ziyade “olduğunuz kişiye” göre cevap vermelisiniz. Dürüst cevaplar vermediğiniz takdirde testlerin sizi yanıltabileceğini ve bundan kaçınmanın en önemli yolunun daha önce bahsettiğimiz “bilişsel fonksiyonlar” serisini öğrenerek buna göre çıkarım yapmanız olduğunun altını çizelim. Ayrıca internette gördüğünüz kişilik testlerinin bazıları fonksiyonlara göre değil harflere göre çıkarım yapmaktadır ve bu durum yöntemsel olarak doğru değildir. Bu yüzden sizlere önerimiz fonksiyonlara göre sonuç veren testleri çözmenizdir.(Sakinorva ve michaelcaloz bu konuda iyiler fakat en doğrusu fonksiyonları öğrenip kendiniz karar vermeniz.)
KAYNAKÇA:
- Mühendis Beyinler, 2018, “Astrolojiye Neden İnanırız?”
https://www.muhendisbeyinler.net/astrolojiye-neden-inaniriz/ - Myers Briggs Foundation, “Original Research”
https://www.myersbriggs.org/my-mbti-personality-type/mbti-basics/original-research.htm - Alper Özdil, 2019, “Bilişsel Fonksiyonlar (Carl Jung) ve 16 Kişilik Tipi (Myers-Brigss-MBTI ) karşılaştırması”
https://www.alperozdil.com/post/bilisselfonksiyonlar - Kişilik Kulübü, “MBTI ve Jung Tipolojisi Nedir?”
https://www.kisilikkulubu.com/jung-tipolojisi-nedir/ - Jennywoulddance, 2019, “Arketipler ve Gölge İşlevler”
https://jennywoulddance.wordpress.com/2019/08/15/arketipler-ve-golge-islevler/ - Jennywoulddance, 2019, “MBTI ve Jung Tipolojisi Öğreniyoruz”
https://jennywoulddance.wordpress.com/2019/07/16/mbti-ve-jung-tipolojisi-ogreniyoruz/
Yazar: Berkay Önal & Sare Çakırtekin