“Müzik, insanlığın hizmetine verilmiş çok büyük bir ödüldür.” demiş George Crumb. Bana göre müzik insanı güldürür, ağlatır, kızdırır, heyecanlandırır; en önemlisi, düşündürür. Sizce de öyle mi? Müzik dinlemeden bir gün bile geçiremeyenlerden misiniz? Cevabınız evet ise bu yazıyı mutlaka okuyun. Ama “Müzik o kadar da önemli değil ya” diyenlerdenseniz de bu yazıyı okuyun, belli mi olur, belki de müziğe karşı bakış açınız değişir.
İşte size bir soru daha! Sizce kişiliklerimiz müzik tercihimizi etkiliyor olabilir mi? Eğer etkiliyorsa muhtemelen müzik tercihlerimiz de insanlarla ilişkilerimizi etkileyecektir. Mesela eğer sıkı bir rock dinleyicisiyseniz ve klasik müzikle hiç aranız yoksa arkadaş tercihleriniz değişir mi? Siz bunları düşünedurun, ben de müzik zevklerimizin kişiliklerimizle bir bağlantısı olup olmadığını açıklamaya çalışayım.
Evet, müzik tercihlerimiz kişiliklerimiz hakkında bir şeyler söyler ama aslında “kim” olduğumuzu yüzde yüz belirlediğini de iddia edemeyiz. Bir insanın müzik tercihi, o müziği “neden” ve “nasıl” dinlediği -mesela albüm mü satın alıyor, telefondan mı dinliyor ya da yürürken dinlemeyi mi seviyor, yoksa rahat bir koltukta uzanırken mi- bize o kişi hakkında biraz ipucu verebilir ve çıkarımlar yapabiliriz. Bu yazıda 16personalities platformunda yayınlanmış bir çalışmanın sonuçlarını sizlerle paylaşacağım.
Öncelikle 4000 katılımcıyla bir anket yapılmış ve bunun sonucunda “rollere göre dağılım” ve “stratejik dağılım” şeklinde iki açıdan istatistikler sunulmuş.
Rollere Göre Dağılım
Bu dağılımda dört kişilik türü baz alınmış: detaycı (analist) karakter, sosyal (diplomat) karakter, koruyucu (sentinel) karakter ve araştırmacı (kâşif) karakter
Detaycı (Analist) Karakter
Sevgili detaycılarımızın, obsesiflerimizin, başak burçlarımızın en sevdiği müzik türleri çoktan aza doğru bir sırayla rock, klasik müzik, caz, punk ve metal. Görünüşe göre detaycılar, müzikal üretimlerde duygusal ve manevi yeterliliğin yanı sıra “teknik ve teorik” kapasiteye de en fazla değer veren karakter tipiymiş. Dikkat çeken bir diğer nokta da meğerse detaycılarımızın %59 oranıyla müzik dinlerken en sık kulaklık kullanan grup olması. Ayrıca müzik dinlerken yalnız takılmayı daha çok tercih edenlerimiz de muhtemelen bu grubun bir üyesi.
Sosyal (Diplomat) Karakter
Bu karakterler diğerlerine göre yeniliklere daha açıklarmış ve daha tutkulu bir kişilikleri varmış. İletişimleri çok kuvvetli olan bu karakterler müzikal açıdan sınırlandırılamıyorlarmış. Sosyal arkadaşlarımızın dinlemeye doyamadığı müzik türleri ise çoktan aza sırayla alternatif, caz, soul, dünya müziği ve blues ama oranların birbirine yakın olduğunu belirtmekte fayda var. Müzikal ürünün sunumunda duygusal yoğunluk olmazsa olmaz diyenlere sesleniyorum, galiba siz buraya aitsiniz! Bu karakter grubu için müzikte “teknik yeterlilik ve kalite” çok da önemli değilmiş. Ayrıca bu karakterlerimiz günde en az iki saat müzik dinliyorlarmış, bu da demek oluyor ki diğerlerine kıyasla gün içinde en çok müzik dinleyenler onlar! Son olarak da bu karakter tipi %14 oranıyla MP3 çaları en çok tercih eden grupmuş.
Koruyucu/Kuralcı (Sentinel) Karakter
Adından da anlaşılabileceği üzere bu karaktere sahip arkadaşlarımız müzik tercihlerinde biraz daha sınırlı davranıyor. Burada iki müzik türü öne çıkıyor: country (taşra) müziği ve religious (dini) müzik. Toplum içinde net kuralları olan, inanca ve etiğe fazlasıyla önem veren bu karakterler de sosyaller kadar olmasa da gün içinde iki saatten fazla müzik dinliyorlarmış. Ayrıca müzik dinlerken hoparlörleri kulaklıklara veya portatif müzik çalarlara kıyasla en çok tercih eden grupmuş bu. Neden kulaklık sevmiyorlar diye soracak olursanız cevabı adlarında bulabilirsiniz. Etraflarında olup bitenleri takip etmek, düzenlemek, kontrol edebilmek istiyorlar. Araba teybi aracılığıyla en çok müzik dinleyen grup da %13 oranıyla sentinel arkadaşlarımız.
Araştırmacı (Kaşif) Karakter
Sırasıyla pop, elektronik müzik, hip-hop ve reggae bu grubun favori müzik türleriymiş. Sevgili araştırmacı arkadaşlarımız yeniliğe ve keşfetmeye fazlasıyla açık olduklarından genelde hareketli ve yüksek enerjili müzikleri seviyorlarmış. Yani bu yüksek tempolu bir “tekno” müzik de olabilir, naif ve akıcı bir armonisi olan “reggae” şarkısı da. Kaşif karakterlerimiz müzikal üründe entelektüel yapıdan ziyade “dokusal” yoğunluğa daha çok önem gösteriyorlarmış. Kendilerine herhangi bir açıdan hoş gelen melodiye anında ısınabiliyorlarmış. Ayrıca diğer karakter gruplarına göre %2 oranıyla en çok televizyon izleyenler ve %47 oranıyla da en çok akıllı telefon kullananlar da araştırmacı/kaşif arkadaşlarımızmış.
Stratejik Dağılım
Bu dağılımda ise dört bireyimiz var: özgüvenli birey, daimi gelişime açık birey, öncü birey ve katılımcı birey.
Özgüvenli Birey
Özgüveni tavan yapmış arkadaşlarımızın en sevdiği müzik türleri sırasıyla rock, klasik müzik ve metal müzik. Bu bireylerimiz müzikte çekici bir armoni ve başarılı bir teknik yeterlilik arıyorlarmış. Klasik müzik pasajları, rock ve metal müzik kayıtlarındaki enstrümanların çoğunlukla ustaca oluşu buna iyi bir kanıt olabilir.
Daimi Gelişime Açık Birey
Gelişmeye, öğrenmeye açık bireylerimizin müzik tercihlerini alternatif ya da indie rock ile punk oluşturuyormuş. Ayrıca punk da rock müziğin bir alt türü olarak ele alındığından daimi gelişime açık bireylerimiz tam bir rock aşığı diyebiliriz.
Öncü Birey
Liderlik vasfına sahip, organizasyonda ve iletişimde muhteşem, yönetime meyilli olan bu arkadaşlarımız da sırasıyla caz, soul, blues, country ve reggae dinlemeye bayılıyormuş. Bu türlerin yenilikçi, sakin ve melodik ürünler içermesi öncülerimizin doğasını büyük ölçüde yansıtıyor.
Katılımcı Birey
Tıpkı öncü arkadaşları gibi sosyal yönden güçlü ve iletişimleri mükemmel olan sevgili katılımcılarımızın favorileri ise sırasıyla pop, elektronik müzik, çevresel (ambient) veya new age, hip-hop, dünya müziği ve dini müzik.
Evet, yazının sonuna geldik. Umarım, müzik tercihi ve kişilik ilişkisini daha iyi anlamışsınızdır ve karakter tipinizi bulabilmişsinizdir! “Müzik, esrarengizliğin içinde yaşayabileceğimiz en güzel deneyimdir.” diyen Albert Einstein’a kulak vermeniz ve daima müzikle kalmanız dileğiyle…
Yazar: Melisa Sarı
